Tuesday, November 30, 2010

Classic müzik sevilsinler derneği..

Benim hayatımda ne kadar çok manevi değeri olan şey varmış, yazınca anladım.. Pek çok insanın nerdeyse nefret düzeyinde sevmediği bir müzik türünden bahsedicem size. Aslında pek kimse bloguma uğramadığı için yine kendi kendime dert anlatıcam diyelim. Bu kendi kendine konuşma olayını yazı yoluyla çok yapıyorum ben. Bir kaç yıldır bir okuyucu bulmuştum kendime, sayfalara yazmaktan sıkılmıştım, ona yazıyordum ama işin içinde ikide birde şu dondurucunun kapısını zorlayan duygularım olunca  artık ona değilde bloguma yazmaya karar verdim. Nasılsa her sekılde kendı kendıme konusuyorum : ) Eveet bugün çok yakındığım bir konudan bahsedicem. Klasik müzik neden sevilmiyor? Neden ben her gittiğim konserde gencler yerine bir grup orta yaş ve üstüyle konser dinlemek zorunda kalıyorum. Nesini sevmiyor bu gençler klasik müziğin? Buna bir çare bulmak lazım çünkü hem ben konsere gidicek adam bulmakta zorlanıyorum hemde açıkçası bu duruma çok içerliyorum. Ne zaman birine akşam konsere gelsene benımle desem aldıgım cevap, Iyyy klasik müzik mi dinliyceksin, kızım bırak o işleri yaa!!

Gördüğünüz gibi müzik dinlemenin adı; ''o işler'' çünkü bu gerçekten onlara gereksiz bir iş gibi görünüyor.  Ben İKSV'nin classic müzik, jazz festivallerini arka arkaya takip ediyorum ve biliyorum ki, salonlar full doluyor ama maalesef cok az sayıda genc geliyor. Bunun nedenini inanın çok düşündüm. Acaba bu gençlere hitap edemeyecek bir müzik türüde ben mi bir yerde yanlış yapıyorum diye. Sonra bu müziği dinlemenin, hissedebilmenin ruhunuzda bulunması gereken bir olgunluk düzeyi gerektirdiğine kadar verdim. Yanlış anlamayın! Amerika'da da bu böyle. Burda gördüğüm tek fark genç olarak müzik öğrencilerinin geliyor olması o da bir kaç tanesiyle konuştuğum üzere genelde ödev peşinde oldukları için geliyorlarmış. Ben istiyorum kı konservatuar öğrencileri dışında da gençler gelsin. Tamam cok agır senfonilere, konçertolara  gelmesinler ama çok güzel solo konserler oluyor, tanıdık şarkıları cover yapıyorlar ve bence çok dinlenesi işler çıkıyor. En azından  gece kluplerinin yerindense  konser salonlarının yerini ezbere bilseler bu bile yeter. Daha temiz bir gençlik arıyorum aslında. Tamam yine feneri her gece bir yerde söndürebilirler, izin verdim : D. Şu bırak bu işleri tavrından kurtulsunlar yeter.Biraz ilgi istiyorum bu müzik türüne, fazla değil. Açıkçası hem jazz hemde klasik müzik konserlerini takip ettiğim için ikisine de gelen kitleyi görme şansım oluyor ve dikkat ettim ki jazz daha gençlere yönelik bir müzik tarzı olarak kabul görüyor. Tamam yine salon tamamen gençlerden oluşuyor diyemem ama en azından durum klasik müzik konserlerinden daha iyi. Klasik müzik dinlemenin gerçekten bir adabı var, giyiminize ister istemez çok dikkat ediyorsunuz dinlemeye giderken ve bu benim gerçekten cok hosuma gidiyor. Mutlaka girişinde kokteyl oluyor, resmi kıyafetli insanlar ağır ağır konuşup gülümsüyorlar, bilmem bence kalite kokan yegane müzik türlerinden. Hatta bu öyle saygı gerektiren bir müzik türü ki; burda bir dakika bile gecikseniz asla salona alınmıyorsunuz, dışarda ekran var ve birilerinin gözetiminde orda oturup dinlemek zorunda kalıyorsunuz. Gelelim başlığa, ben ne zaman konsere gitsem ve genclerı parmakla saysam, aynı seyı soylerım: ''Yok bu böyle olmıycak ben kesin klasik müzik sevilsinler dernegi kurucam'' : ) Bu yazıyı Beethoven'dan Tempest'la bitirmek istiyorum..





No comments:

Post a Comment