Monday, February 7, 2011

Erkek yapınca ne ala, kadın yapınca ahlaksız Mualla..

Hayat çok garip, insan ilişkileri daha da.. Bazen kavramlarımız, ilkelerimiz, inandığımız değerler öyle bır bırbırıne giriyor ki içinden çıkamıyoruz. Bu aslında sadece insanları, etrafımda yaşananları eleştirdiğim bir yazı değil, aynı zamanda kendimi sorguladığım bır an.. Defne Joy Foster öldüğünden berı yasananları, her gün televızyonda olanları, gazetede yazılanları şaşkınlıkla takip edıyorum.. Fikrimi merak ediyorsanız şöyle ki; bize büyürken ölünün, cansız bır bedenın, saygıyı hakkettıgı öğretılmıştı. Özel hayatın gizliliğinin ötesinde bu dine önem verdiğini söyleyip bunu sadece lafta bırakan toplumun düşünmesi gereken ilk şey bu. Biri öldü,genç bir kadın.. daha önünde nice güzel yılların olabılecegı, çocuğunun büyüdüğünü,okula gittiğini görebileceği yıllar olan genc bir kadın öldü. O yıllar artık yok..

Peki biz ne yaptık? Onlar ne yaptı? Ölüm olayını magazinel bir duruma çevirdi. Sanki önemli olan ölmüş olması değilde evli bır kadının baska bır adamın evınde olmasıymış gıbı, günlerce konuşulan tek konu bu.. Yapılan hareket, nerde olduğu yanlış ya da değil.. Bizim toplum olarak yapmamız gereken eğer değer verdiğimizi iddia ettiğimiz bırıyse sadece anısına saygı duymaktı.. İnsanlara şöyle dedirtmek değil; '' Ölmüş ama başka adamın evinde ölmuş.. Vaah vaah evli kadın!'' Hangisine tam olarak vah vah?? Genç bir kadının ölmüş olmasına olsun isterdim ama değil.. Mesele ahlak,mesele başka.. Sorarım aa ınsanlar sizin şimdi yaptığınız hangı ahlaka sığdı??? Malesef bu toplumun köklerinden gelen bir kadın namustur mantığı var ve biz bunu İstanbul'da da yaşasak dibine kadar aşamıyoruz.. Hangimizin ailesi buna tepki göstermezdi ki? Bu şehir de töremiz mi var? Hayır, yok.. ama yinede aşamadığımız, köklerimizden gelen kapalı bir zihniyet var  ve maalesef bu yüzden günlerdir yitip giden bir yaşam yerine konuşulan konu ahlak!! Çok dokundu bana yaa öyle tuaf gözlerle bakmayın.. Ben televizyon izleyen biri değilimdir ama arada da olsa ne zaman açsam ya da gazeteyi elime alsam, mutlaka bır habere rastlıyorum.. Anlıycağınız şah damarıma bastılar. Bu kadın erkek farkı oldum olası canımı sıkmıstır zaten.. Erkek yapınca ala, kadın yapınca ahlaksız mualla.. ama şimdi sorsan herkes çok modern.. en lüks arabalara biniliyor, en iyi gece kulüplerinde eğleniliyor, kimin eli kimin cebinde belli değil ama dışardan herkes ''cici'' Eskiden bu işin daha bir adabı varmış, şimdiki dünya düzeni komik.. Bütün gün magazinde kim kiminle kaçıncı sevgilisini değiştiriyor izleyen ve yorum yapan ebebeynler söz kendi çocuklarına geldiğinde bu durumu kötü sözlerle niteliyor. Peki sen ballandıra ballandıra anlatıp izlediğin bir şeyi tasvip etmiyorsan, bu yaptığın tam olarak neye sığıyor..

Ben aldatılma olayını hıc bır sekılde desteklemıyorum, yanlış anlamayın  ahlakla ilgisi yok.. tamamen duygusal.. İş ki kimsenin canı yanmasın.. Kendine güvenmiyorsan ciddi bir ilişki yaşamazsın olur biter.. Zaten ilişkilerin en büyük sorunu arada sevginin değil, saygının olmamasıdır. Saygı yoksa, her türlü çirkinlik olur, aşk, sevgi gelir geçer ama saygı kalıcıdır. Siz siz olun saygı duymadığınızı ya da size duyulmadığını hissettiğiniz bir işe girmeyin. Şu 70 yaşında el ele yürüyen çiftler vardır ya, onlara dikkat edin eminim birbirlerine hala ''hanım, bey'' diyorlardır.

Neyse daha fazla bu konu hakkında konuşup, saygıya bu kadar önem veren bırı olarak bende saygısızlık yapmak ıstemıyorum. İlerde bir  gün toplumun, köşe yazarlarının cansız bır bedene ve tabıkı bundan önce canlı bedenlere saygı duyduğu bir ülke olacağımızı umuyorum.. Benim hala umudum var..