Monday, March 7, 2011

Gerçekleri üzerini hayallerle örtmeden kabullenmek..

Biliyor musun, garip bir sınır var, yaşadıklarımızla ilgili, umudumuzun tükendiği bir an var. Heveslerin bittiği, artık hiç bir şey yapmak istemediğin, hayatın seni şimdilik es  geçtiğini kabullendiğin. İstediğin hiç bir şey istediğin gibi olmadığında ikileme düşüyormuş insan. Yanlış iş, yanlış adam, yanlış yaşam.. Maalesef doğru kabul ettiklerimiz sadece bizim doğrularımız. Mutlak doğrular değil.. Doğru, güzel.. Bunlar göreceli kavramlar ve bazen bizim doğru diye direttiklerimiz hayatın doğruları değil.. Hata yapıp yanlış kapıdan girdğinizde dipsiz bir karanlığa düşebiliyorsunuz bazen.. Kendi irademizle sectığımız bazı kapılardan hediye kazanılmıyormuş.. Buna karavana diyorlar, boş atıp boş tutuyorsun.. Bazen kaderın sankı hıc yazılmamıs gıbı gelıyor.. Hayatta ne kadar hevesli olursan yaşamaya o kadar hevesini kırmaya çalışıyor zebaniler..

Sen sonuna kadar diretsende, nefesini kesiyorlar yapamaman için.. Gerceği olduğu gibi üzerini örtmeden görmek ne zor bazıları için.. Bazen sönmek bilmeyen bir ateşle kendi kendini yakabılıyormussun.. Farkına bıle varmadan.. yanından ınsanlar gecerken, onların gözlerine baka baka..

No comments:

Post a Comment