Sunday, November 4, 2012

Her satanı güzel sanmak

Toplanın bakıyım başıma, size var anlatacaklarım. Birazdan popüler kültürün ürünü olan bir kitaptan bahsedip, biraz bilinç rica edicem. Buna hazır mısınız? 

Efendim, son bir kaç ayda dünyada satış rekorları kıran, güzel dilimize çevrilip buraya da gelen bir kitap var; ''Fifty shades of grey''. Eminim hepiniz okumasanız bile bir yerlerde rastgelmişsinizdir. Kitap satış rekorları kırdı, neredeyse okumayan kalmadı diye merak edip orjinal dilinde alıp okumaya başladım. Kitap 500 sayfa ve bana göre psikolojik problemleri olan bir adam ile ondan aşağı kalmayan bir kadın arasındaki hikayeyi anlatıyor. Evet, hikaye oldukça erotik. Takdir edersiniz ki kitabın başarısı ''sex sells'' mantığından geliyor. Yani kitabın yazarı E. L. James yememiş içmemiş nasıl satarım diye düşünmüş ve en basit yolu bulmuş. Eminimki yazarın zaten edebi bir eser yazıyım diye bir amacı hiç olmamış ama be kadın insan 500 sayfa kitaba bir climax'ı de mı cok görür? Yazar kitap yazmamış, yazılı porno yayınlamış. Kitabın konusu da bir amacı da yok. Tabiki devam kitapları yazıldığı için sonu ortada bırakılmış olabilir ama yinede her kitap başlı başına, giriş gelişme sonuç bölümleri olan kendi içinde bir eserdir. Okuyana, beğenene lafım yok ama bütün kitabı sadece adamın sex hayatı üzerine odaklayıp, yan karakterleri olduğu gibi ortada bırakıp, hikayenin zirve yaptığı noktanın hiç olmaması bana biraz dokundu açıkçası. Bilmiyorum belkide kitaplarla aramda manevi bağlar yarattığım için eleştirme ihtiyacı duymuşumdur. Kısacası azizim, yazara bir kac fantazi kurup bunu kağıda döktü diye bu kadar para kazandırmanın bir anlamı yokmuş. O kadar güzel kitap yazılırken bu kitabın satış rekorları kırmış olması beni biraz incitti. 

Neyse bu kitap hakkında bu kadar lakırtı yeter. Önce kötü haberi verdiğime göre şimdi güzel bir şeyden bahsedebilirim. Ben ara ara bazı yazarlara, kitaplara  aşık olurum. Bu ara da başıma böyle bir şey geldi, iki adamın kafa yapısına tutuldum. Alper Canıgüz ve Murat Menteş. İki de çılgın ikisi de uçmuş!  Aynı zamanda çok iyi dost olan bu iki adam beni yazdıkları her satıra, hayal güçlerine hayran bıraktılar. Eğer hayata bakışınız benim gibi tuhafsa yani kendinizde bir ilginçlik hissediyorsanız mutlaka bu iki adamı takibe alın. Bize takip etmek yetmez dinlemek de isteriz  derseniz Tüyap kitap fuarında sizi bekliyor olacaklar. 

1 comment: