Friday, December 14, 2012

Jean Claude Biver'ı Dinlemek..

Güzel konuşan insanlara hayran oluyorum. Lafı dolandırmayan, içinde zeka pırıltıları olan cümleler kuran, esprili insanları saatlerce, günlerce dinleyebilecekmiş gibi hissediyorum. Dün Marka konferasında, bu tarzda konuşan, kendine hayran bırakan birine rastladık . O isim;  Hublot'un başkanı Jean Claude Biver'dı. İnanılmaz ton ton, tatlı bir adam olmasının yanında, slayt kullanmadan insan tavlamanın nasıl bir şey olduğunu gösterdi bizlere. Hiç şov yapmadı, doğaldı ve eğlenceliydi. Sonunda da dakikalarca alkış aldı. Bugün bu adamdan uzun uzun bahsetmek istiyorum.


Belki bilmeyeniniz vardır diye kısa bir açıklama yapalım. Jean Claude Biver, İsviçre lux saat yapımcısı Hublot'un CEO'su. Tatlı bir adam olmasının yanında çok da başarılı.  Öyle güzel şeyler söyledi ki, bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum; ''Yaratıcılık doğultan bahşedilmiş bir özellik değildir, geliştirilebilir. Bunun için meraklı olmak ve öğrenmek gerekir. Çocuklar devamlı öğrenir çünkü merak ederler. Bir fincan kahve gördüğünüzde, onun rengini, tadını, nerden geldiğini, her şeyi merak etmeniz gerekir. Bu yaratıcılığınızı geliştirmenize yardımcı olacaktır. Sadece ölüler öğrenmez. Saati neden takıyorsunuz, saate bakmak için mi? Hadi ama bunun için iphone'larınız var. Siz onu kendinizi tanımlamak için takıyorsunuz. Kim ucuz bir saati almak ister ki? Önemli olan o saat ile ben buyum diyebilmeniz.''

İşte bütün bunlar dün gülmekten fırsat bulup, aklımda tutabildiğimm cümleler. Bütün söylediklerinin içinde aslında en çok ilgimi çeken yaratıcıkla ilgili  kısmdı.  Bence biz insanların en büyük problemi, büyüdükçe merakımızı kaybediyor oluşumuz. Aslında yapabıleceğimiz değil, yapamayacağımız şeyler sınırlı ama biz sanki tam tersiymiş gibi davranıyoruz. Bir şeyi gördüğünde, yeni bir şey öğrendiğinde soru sormayan, eleştirmeyen, sorgulamayan insanın öğrenmesini ve yaratmasını beklemek imkansızdır. Dün bana bütün bunları  hatırlattığı için  Jean Claude Biver'a minnettarım. Gerçekten hayatın karmaşası içinde  bazen çok monotonlaşmış hayatımıza gömülüyoruz ve yapabileceklerimizin farkına varmıyoruz. Ben bile çok meraklı bir insan olmama rağmen bazen neden sorusunu sormayı unutuyorum. Bir şeyleri daha doğru yapmak ve başarmak için meraklı olmak lazım. Böyle ton ton başarılı insanlar var olduğu sürece, hayata dair inancım sürücek. 

No comments:

Post a Comment