-Ne zamandır hayal kurmuyoruz?
*Bilmem uzun zaman oldu..
-Neden başkasıyla hayal kurmak zevkli değil?
*Beni çok sevdiğin için olabilir.
-Senin bu burnu büyüklüğünü n'apıcaz?
*Biraz törpülesen düzelir mi?
-Bir gün testereyle dalıcam suratına..
*Sen onu da yaparsın.
-Beni çok yanlış..
*O cümleyi bir önceki metinde kurdun.
-Doğru söylüyorsun.
*Yine neden bakıyordun bana uzun uzun..
-Baktığın uzun olunca kısa nasıl bakılır?
*Beni mi bekliyorsun yol ortalarında?
-Tanrı bizimle neden uğraşıyor dersin? Senelerdir şunu çözemedim. Dünya bizi buluşturma yönünde dönüyor sanki.
*Vay bu laf afilliymiş ama dünyanın öyle bir niyeti olduğunu sanmam.
-Tanrı'nın bir niyeti var ama.
*Bence hiç bir şeyin bir sebebi yok.
-Hayata bakışımız farklı.
*Sen fazla takıntılısın bu konularda.
-Sen de fazla umursamaz. Sana biraz umur mu alsak?
*Onun kökü umursa mı acaba?
-Ee ne alıcaz o zaman?
*Sen ne hayali kuralım diyecektin?
Wednesday, October 15, 2014
Thursday, October 9, 2014
Hikayenin Delisi..
-Seni özledim..
*Özlemek güzel duygu.
-Neden her seferinde bunu yapıyorsun?
*Seni kızdırmayı seviyorum.
-Bir yere varma niyetin var mı?
*Bilmem bunu hiç düşünmedim. Hayatta varmak diye bir şey var mı?
-Hayatın kendisi uzun bir yolculuk mu diyorsun?
*Bir varış noktası yok diyorum en azından.
-Ben de afilli laflar edeceksin sandım.
*O şeref sana ait, büyük büyük konuşmayı iyi bilirsin.
-Konuşmayı senden öğrenecek değiliz.
*Biz her şeyin en iyisini biliriz. : )
-Bazen kendi kurduğum cümlelerin arasında sıkışıyorum.
*Daha az konuşmayı dene.
-Sen ondan da şikayet edersin.
*Beni çok yanlış tanıyorsun!
-Seni tanımıyorum ki!
*Vaay sonunda kabullendin.
-Biliyorsun, çok uysal biriyimdir.
*Ya sorma..
-Bu hikayenin delisi sensin.
*Sana deli demiyorlar mıydı?
-Bu sene yıl dönümümüzü nerede kutlayalım?
*Kutlamayalım, her sene kutluyoruz da n'oluyor?
-Zevzek! İlla bir şey olması mı lazım?
*Sen olmayanı da oldurursun.
-Ne olursan ol gel..
*Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir.
-Ne alakası var bunun?
*Özlü sözünün altında mı kalaydım?
-Başımıza tüm bunlar bu yüzden gelmedi mi?
*Yine benim üstüme atıp, ortadan yok mu oluyorsun?
*?
*?
*?
- : )
*Özlemek güzel duygu.
-Neden her seferinde bunu yapıyorsun?
*Seni kızdırmayı seviyorum.
-Bir yere varma niyetin var mı?
*Bilmem bunu hiç düşünmedim. Hayatta varmak diye bir şey var mı?
-Hayatın kendisi uzun bir yolculuk mu diyorsun?
*Bir varış noktası yok diyorum en azından.
-Ben de afilli laflar edeceksin sandım.
*O şeref sana ait, büyük büyük konuşmayı iyi bilirsin.
-Konuşmayı senden öğrenecek değiliz.
*Biz her şeyin en iyisini biliriz. : )
-Bazen kendi kurduğum cümlelerin arasında sıkışıyorum.
*Daha az konuşmayı dene.
-Sen ondan da şikayet edersin.
*Beni çok yanlış tanıyorsun!
-Seni tanımıyorum ki!
*Vaay sonunda kabullendin.
-Biliyorsun, çok uysal biriyimdir.
*Ya sorma..
-Bu hikayenin delisi sensin.
*Sana deli demiyorlar mıydı?
-Bu sene yıl dönümümüzü nerede kutlayalım?
*Kutlamayalım, her sene kutluyoruz da n'oluyor?
-Zevzek! İlla bir şey olması mı lazım?
*Sen olmayanı da oldurursun.
-Ne olursan ol gel..
*Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir.
-Ne alakası var bunun?
*Özlü sözünün altında mı kalaydım?
-Başımıza tüm bunlar bu yüzden gelmedi mi?
*Yine benim üstüme atıp, ortadan yok mu oluyorsun?
*?
*?
*?
- : )
Tuesday, May 20, 2014
Uydurukçu..
-Yine hayal kuralım mı?
*Tamam kuralım..
-Bu sefer nerede olalım?
*Bilmem, hayal yine senin..
-Bana bırarkırsan yine denize giderim. Ben ne zaman bir yerden kaçmak istesem denize giderim.
*Bana farketmez..
-Tamam.. O zaman biz seninle aynı evde altlı üstlü yaşayan iki deliymişiz. Öyle bir yerde yaşıyoruz ki kara bağlantımız yok. O yüzden sen sabah kalkıp tekneyle karşıya geçip bize ekmek alıyorsun. : )
*Niye ben alıyorum ya sen al.
-Oluum zaten uyumuyorsun, git al işte ne var ya..
*Uzak mı çok karşısı?
-Yok değil, çok yakın.. Giderken mutlaka bana da soruyorsun bi şey ister misin diye. Ben de bi sürü şey istiyorum!
*Neden, az şey iste.
-Ama kahvaltı hazırlarım sana belki. Yumurta da al. : )
*Bütün bunları alışverişi üstüme yıkmak için mi yapıyorsun?
-Yapsam yersin..
*Of ya..
-Sonra aldıklarını getiriyorsun, ben teknenin sesini duyunca balkona çıkıyorum. Bu arada çay da demlenmiş. Sana da gel burada edelim kahvaltı diyorum. Sen başta yok rahatsız etmiyim falan diyorsun ama niyetin var gibi. Ben ısrar ediyorum, kırmıyorsun. (hayret!) Getirdiğin yumurtalardan omlet yapıyorsun. (biliyorsundur nasıl yapıldığını!) Ben omletini pek beğenmiyorum ama kibar insanım ses çıkartmıyorum.
*Bi dakika ya, neden beğenmiyormuşsun? Omletim iyidir.
-Tamam pekiyi verdim sana omletten, beğeniyormuşum.
*Biz öyle kara bağlantısı olmayan bir yerde sadece ikimiz yaşıyoruz ve birbirimize sulanmıyoruz. Nasıl oluyor bu?
-İşte o da alt metin, bir erkek sen kalsan yine de seninle olmam diyor yazar..
*Haha duy da inanma. O zaman aynı şey adam için de geçerli.
-Eee bi bakıma öyle tabi.
*Kahvaltıdan sonra ne oluyor?
-Ne biliyim ben. Oraya kadar uydurdum. İstersen biraz tekne ile ilgilen. Ben de resim yapıcam..
Tuesday, April 29, 2014
İş yürütmek ya da ego büyütmek!
Kurumsal hayattan haz etmiyorum, hanım olmaktan da.. Zaten normalde hiç hanım bir kişilik değilim. Benim için kullanılacak en güzel tabir serseri'dir ama genelde orjideli tercih edilir. Kurumsal hayattan haz etmiyorum,edene saygım var. Sahte samimiyetler, sevgi- saygı ile biten mailler. Sürekli sırıtmak zorunda olduğunuz toplantılar, kıyafet kuralları ve inanılmaz ünvanlar. Bunların hiç birinden hoşlanmıyorum.
En çok takıldığım ise; unvanlar ve altına saklanan egolar. Hiyerarşik düzende kimseyle muhatap olmak istemeyen kraliçeler, krallar. Anlamıyorum, amaç iş yürütmek mi, kendi egonuzu büyütmek mi? Hayat egolarınızın ardına saklandığınızda daha sıkıcı ve daha zor değil mi? Kimseyle muhatap olmadan yaşadığınız yüksek yerlere kar yağar, üşürsünüz. : ) İşe pijamalarla gidilse, ego ortadan kalksa, saygı kalsa. Herkes mutlu olarak istediği işlerde beynini yorsa, çok daha başarılı olunur. Unutmayalım ki Steve Jobs, siyah tshirt ile hayatını bitirdi ve bir çoğumuzun hayatını değiştirdi. Yeni kavramlar, yeni işaretler, yeni bir alan yarattı. Keramet şişik ünvanlarınızda değil, aslında hepiniz koca dünyada küçücük ve önemsizsiniz. Canınızı sıkmak için yazmıyorum bu yazıyı ama öyle. 3 günlük dünyada kendini çekmeye çalışacağınıza herkesten bir şey öğrenmeye çalışın, harika hikayeleriniz olsun.
Mutlu kalın.
Mor gömlekli deli..
Bir köşede asık suratıyla oturuyordu..
Yapmazdı normalde, dilinde bir şarkı..
Dediği anlaşılmaz, öylece oturuyordu..
Üstünde mor gömleği, asık suratıyla..
Mırıldandığı şarkı anlaşılmaz..
Ağlayacak gibi ama ağlamaz..
Zor zamanları ama aşar..
Kısa boyu, uzun eteği..
Asık suratı..
Yapmazdı normalde, dilinde bir şarkı..
Yapmazdı normalde, dilinde bir şarkı..
Dediği anlaşılmaz, öylece oturuyordu..
Üstünde mor gömleği, asık suratıyla..
Mırıldandığı şarkı anlaşılmaz..
Ağlayacak gibi ama ağlamaz..
Zor zamanları ama aşar..
Kısa boyu, uzun eteği..
Asık suratı..
Yapmazdı normalde, dilinde bir şarkı..
Wednesday, January 29, 2014
Su her şeyin ilacı..
*Çok yorgunum.. Hayal kuralım mı?
-Nasıl bir hayal?
*İçinde su olsun..
-Tamam kuralım..
*Şimdi biz seninle uçsuz bucaksız bir sahildeymişiz..
-Köpeğimiz yok mu?
*Köpeğimiz de var.. Erkek bir goldenımız var.. Çok akıllı köpek, eğitimli de.. Seni de çok seviyor ama benden az..
-Niye senden az ya? En çok beni sevsin..
*Hayır ya.. neyse dur.. Akşam üstü pikniği için deniz yanına iniyoruz.. Kumda şarap içicez.. Köpeğin adı ne olsun? Dalgacı olsun mu?
-Hayal senin, olsun..
*Dalgacı senin yemeğine sulanıyor sürekli, sende kıyamıyorsun.. Veteriner yemek vermeyin dedi aslında ama sen kıyamıyorsun. Sandwichleri ben yapmışım..
-Eyvah şu an hikaye bitti..
*Neden?
-Zehirlendik çünkü..
*Zevzek! Hayalimi bile rezil ediyorsun.. Güzel yapmışım, konuşma da ye.. Biz mama yerken yanımıza müzisyen çocuklar yanaşıyor. Onlar da eğlenmeye gelmişler. Bir tanesinin darbukası var.. Tam çingene havaları çalıyor. Biz başta şarabımızı paylaşmak istemiyoruz ama sonra çocukları da sevip, beraber içip şarkı söylüyoruz. Sen böyle uyuz bir insan değilsin ama uyumlu, eğlenceli birisin. Kafamız iyi, hava kararmak üzere, ayakkabılarımızı çıkarıp denize doğru yürüyoruz.. Su diyorsun sen, su her şeyin ilacı.
Subscribe to:
Posts (Atom)