Tuesday, May 20, 2014

Uydurukçu..

-Yine hayal kuralım mı?
*Tamam kuralım.. 
-Bu sefer nerede olalım?
*Bilmem, hayal yine senin.. 
-Bana bırarkırsan yine denize giderim. Ben ne zaman bir yerden kaçmak istesem denize giderim. 
*Bana farketmez..
-Tamam.. O zaman biz seninle aynı evde altlı üstlü yaşayan iki deliymişiz. Öyle bir yerde yaşıyoruz ki kara bağlantımız yok. O yüzden sen sabah kalkıp tekneyle karşıya geçip bize ekmek alıyorsun. : ) 
*Niye ben alıyorum ya sen al.
-Oluum zaten uyumuyorsun, git al işte ne var ya..
*Uzak mı çok karşısı?
-Yok değil, çok yakın..  Giderken mutlaka bana da soruyorsun bi şey ister misin diye. Ben de bi sürü şey istiyorum!
*Neden, az şey iste. 
-Ama kahvaltı hazırlarım sana belki. Yumurta da al. : ) 
*Bütün bunları alışverişi üstüme yıkmak için mi yapıyorsun?
-Yapsam yersin.. 
*Of ya..
-Sonra aldıklarını getiriyorsun, ben teknenin sesini duyunca balkona çıkıyorum. Bu arada çay da demlenmiş. Sana da gel burada edelim kahvaltı diyorum. Sen başta yok rahatsız etmiyim falan diyorsun ama niyetin var gibi. Ben ısrar ediyorum, kırmıyorsun. (hayret!) Getirdiğin yumurtalardan omlet yapıyorsun. (biliyorsundur nasıl yapıldığını!) Ben omletini pek beğenmiyorum ama kibar insanım ses çıkartmıyorum.
*Bi dakika ya, neden beğenmiyormuşsun? Omletim iyidir. 
-Tamam  pekiyi verdim sana omletten, beğeniyormuşum. 
*Biz öyle kara bağlantısı olmayan bir yerde sadece ikimiz yaşıyoruz ve birbirimize sulanmıyoruz. Nasıl oluyor bu?
-İşte o da alt metin, bir erkek sen kalsan yine de seninle olmam diyor yazar..
*Haha duy da inanma. O zaman aynı şey adam için de geçerli.
-Eee bi bakıma öyle tabi. 
*Kahvaltıdan sonra ne oluyor?
-Ne biliyim ben. Oraya kadar uydurdum. İstersen biraz tekne ile  ilgilen. Ben de resim yapıcam..